Blok zinciri teknolojisinin sürekli ilerlemesiyle, Ethereum gibi kamu blok zincirleri, bir sonraki nesil değer interneti olarak büyük bir potansiyel göstermeye başlamıştır. Bu merkeziyetsiz küresel kamu altyapısı, veri noktasından noktaya iletim, sıfır maliyetle erişim, bilgilerin açık ve şeffaf bir şekilde sunulması ve değiştirilemez olması gibi imkanlar sunmaktadır. Ancak, merkeziyetsizlik özelliği, ağ ortamının etkili bir şekilde denetlenmemesine yol açarak dolandırıcılık, hırsızlık, kara para aklama gibi suçların artmasına ve uluslararası ve gizli bir eğilim göstermesine neden olmaktadır. Geleneksel uluslararası cezai yetki ve uygulama sistemleri, bu yeni suçlarla etkili bir şekilde başa çıkmakta zorlanmaktadır.
Bu durum, ülkelerin geleneksel sınır ötesi ceza yargılaması ve uygulama sistemlerinde büyük reformlar yapmalarını teşvik ediyor. Bu makale, Çin'in ilgili yasal düzenlemelerinden yola çıkarak Web3 profesyonellerinin yurtdışına çıkma olasılığını ve bunun hukuki etkilerini inceleyecektir.
Sınır Ötesi Ceza Yargı Yetkisi ve Uygulamanın Temelleri
Sınır ötesi ceza yargı yetkisi ve uygulaması üzerine tartışmadan önce, egemenlik gibi temel bir kavramın netleştirilmesi gerekir. Egemenlik, modern uluslararası hukuk sisteminin temel taşını oluşturur ve devletlere kendi toprakları içinde en yüksek ve nihai gücü sağlar. Aynı zamanda, egemen eşitlik ilkesi, ülkelerin birbirinin iç işlerine müdahale etmemesini gerektirir.
Yargı yetkisinin kullanımı iç ve dış olmak üzere iki ayrı alana ayrılabilir. İç yetki kullanımı, devlet egemenliğinin doğrudan bir ifadesidir; dış yetki kullanımı ise diğer devletlerin egemenliğine zarar vermemek amacıyla sıkı bir şekilde kısıtlanmaktadır. Sınır ötesi ceza yargı yetkisi ve uygulaması, dışa dönük bir "uygulama yargı yetkisi" olarak, kesinlikle katı kısıtlamalara tabi olacaktır.
Son yıllarda, bazı gelişmiş ülkeler ekonomik avantajlarını kullanarak yargı yetkilerini keyfi bir şekilde genişletmekte ve yurtdışındaki şirketler ve bireyler üzerinde uzun kollarla yargı yetkisi uygulamaktadır. Bu uygulama aslında sınır ötesi ceza yargı yetkisi ve uygulamasının kötüye kullanılmasıdır.
Çin'in Sınır Ötesi Ceza Yargı Yetkisi ve Uygulama Pratiği
Çin yargı organları, sınır ötesi ceza yargı yetkisi ve uygulaması gerçekleştirmek için öncelikle ilgili suç şüphelileri ve eylemleri üzerinde yargı yetkisine sahip olup olmadığını belirlemeli, ardından ceza adaleti yardımı süreci aracılığıyla yabancı ülkelerden yardım talep etmelidir.
Yargı yetkisinin belirlenmesi
Çin'in sınır ötesi cezai yargı yetkisini kullanma dayanakları esasen üç tanedir:
Kişisel yargı: Yurt dışında Çin vatandaşları tarafından gerçekleştirilen suç eylemlerine yönelik.
Yetki Koruma: Yabancı vatandaşların yurtdışında Çin'e veya Çin vatandaşlarına zarar veren suç eylemleri.
Genel Yargı Yetkisi: Uluslararası anlaşmalar veya diğer uluslararası hukuk yükümlülükleri gereği oluşur.
Yabancı adli yardım talep edilmeden önce, suçun "çifte suçluluk prensibi" ile uyumlu olup olmadığı gözden geçirilmelidir; yani, suç eyleminin hem talep eden ülkenin hem de talep edilen ülkenin yasalarında suç olarak tanınması ve ceza verilmesi gerekmektedir.
Ceza adaletine yardım talebinin sunulması ve davanın ilerleyişi
Ceza adalet işbirliği, sınır ötesi ceza yargı yetkisi ve uygulamanın temelidir. Çin'in "Uluslararası Ceza Adalet İşbirliği Kanunu", ceza adalet işbirliğinin kapsamını belirler; bu kapsamda belgelerin iletilmesi, delil toplama, tanıkların dinlenmesi, ilgili mülklerin haczi, el koyma ve dondurma gibi işlemler yer alır.
Ceza adalet yardımı talebinin tarafı, Çin ile talep edilen ülke arasında ilgili bir anlaşma olup olmamasına bağlıdır. Anlaşma imzalamış ülkeler için, Adalet Bakanlığı, Ulusal Denetleme Komisyonu, Yüksek Mahkeme, Yüksek Savcılık gibi kurumlar yetki alanlarında başvuruda bulunabilir. Anlaşma imzalanmamış ülkeler için ise, diplomatik yollarla çözüm sağlanır.
Son Dönemdeki Sınır Ötesi Kripto Varlık Dolandırıcılığı Vaka Analizi
Aralık 2022'de, Şanghay Jing'an Bölgesi Savcılığı, kripto varlıklarla ilgili bir uluslararası dolandırıcılık vakasını açıkladı. Suç çetesi, borsa grupları aracılığıyla mağdurları kripto para yatırmaya ikna ederek dolandırıcılık gerçekleştirdi. Şanghay polisi, fon takibi ve eylem izlerini inceleyerek bunun uluslararası bir telekomünikasyon dolandırıcılığı çetesi olduğunu tespit etti.
Bu davanın soruşturma sürecinde, yetkili makamlar yabancı ülkelerden ceza adaleti yardımı talep etmemiş, bunun yerine ülke içinde kontrol sağlamış ve nihayetinde Çin'e geri dönen 59 suç şüphelisini yakalamıştır. Bu durum, Çin'in birçok ülkeyle ceza adaleti yardımı anlaşmaları imzaladığı halde, uygulama oranının düşük olduğunu ve bunun verimsizlik, karmaşık prosedürler gibi nedenlerden kaynaklanabileceğini göstermektedir.
Sonuç
Önemle vurgulamak gerekir ki, Web3 çalışanları "doğal suçlu" değillerdir ve kripto varlıklarla ilgili işler de Çin yasaları altında mutlaka suç teşkil etmez. Ancak, ilgili düzenleyici politikalar ve yargı ortamının etkisi nedeniyle, toplum Web3 çalışanları hakkında belirli bir yanlış anlama taşımaktadır.
Ancak, eğer Çin vatandaşları kripto varlıklarını bahane ederek yurtdışında Çin vatandaşlarına karşı suç işliyorlarsa, fiziksel olarak yurtdışına çıksalar bile Çin ceza yasasının yaptırımlarından kaçamazlar. Bu nedenle, Web3 çalışanları iş yaparken yasalara ve düzenlemelere sıkı sıkıya uymalı ve yasal sınırları ihlal etmekten kaçınmalıdır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
10 Likes
Reward
10
3
Share
Comment
0/400
SelfMadeRuggee
· 23h ago
Hukuk ve düzenlemeleri anlamıyorum, iş bitti.
View OriginalReply0
NFTArchaeologist
· 23h ago
Regülasyon bu kadar yoğun, rahatladık.
View OriginalReply0
TokenTaxonomist
· 23h ago
hmm... istatistiksel olarak konuşursak, sınır ötesi uygulamaların %87,2'si taksonomik uyumsuzluk nedeniyle başarısız oluyor *hesap tablosunu kontrol et*
Sınır Ötesi Uygulama Yeni Zorluklar: Web3 Döneminde Çinli Vatandaşların Yurtdışına Çıkmasının Hukuki Risk Analizi
Ana Metin
Blok zinciri teknolojisinin sürekli ilerlemesiyle, Ethereum gibi kamu blok zincirleri, bir sonraki nesil değer interneti olarak büyük bir potansiyel göstermeye başlamıştır. Bu merkeziyetsiz küresel kamu altyapısı, veri noktasından noktaya iletim, sıfır maliyetle erişim, bilgilerin açık ve şeffaf bir şekilde sunulması ve değiştirilemez olması gibi imkanlar sunmaktadır. Ancak, merkeziyetsizlik özelliği, ağ ortamının etkili bir şekilde denetlenmemesine yol açarak dolandırıcılık, hırsızlık, kara para aklama gibi suçların artmasına ve uluslararası ve gizli bir eğilim göstermesine neden olmaktadır. Geleneksel uluslararası cezai yetki ve uygulama sistemleri, bu yeni suçlarla etkili bir şekilde başa çıkmakta zorlanmaktadır.
Bu durum, ülkelerin geleneksel sınır ötesi ceza yargılaması ve uygulama sistemlerinde büyük reformlar yapmalarını teşvik ediyor. Bu makale, Çin'in ilgili yasal düzenlemelerinden yola çıkarak Web3 profesyonellerinin yurtdışına çıkma olasılığını ve bunun hukuki etkilerini inceleyecektir.
Sınır Ötesi Ceza Yargı Yetkisi ve Uygulamanın Temelleri
Sınır ötesi ceza yargı yetkisi ve uygulaması üzerine tartışmadan önce, egemenlik gibi temel bir kavramın netleştirilmesi gerekir. Egemenlik, modern uluslararası hukuk sisteminin temel taşını oluşturur ve devletlere kendi toprakları içinde en yüksek ve nihai gücü sağlar. Aynı zamanda, egemen eşitlik ilkesi, ülkelerin birbirinin iç işlerine müdahale etmemesini gerektirir.
Yargı yetkisinin kullanımı iç ve dış olmak üzere iki ayrı alana ayrılabilir. İç yetki kullanımı, devlet egemenliğinin doğrudan bir ifadesidir; dış yetki kullanımı ise diğer devletlerin egemenliğine zarar vermemek amacıyla sıkı bir şekilde kısıtlanmaktadır. Sınır ötesi ceza yargı yetkisi ve uygulaması, dışa dönük bir "uygulama yargı yetkisi" olarak, kesinlikle katı kısıtlamalara tabi olacaktır.
Son yıllarda, bazı gelişmiş ülkeler ekonomik avantajlarını kullanarak yargı yetkilerini keyfi bir şekilde genişletmekte ve yurtdışındaki şirketler ve bireyler üzerinde uzun kollarla yargı yetkisi uygulamaktadır. Bu uygulama aslında sınır ötesi ceza yargı yetkisi ve uygulamasının kötüye kullanılmasıdır.
Çin'in Sınır Ötesi Ceza Yargı Yetkisi ve Uygulama Pratiği
Çin yargı organları, sınır ötesi ceza yargı yetkisi ve uygulaması gerçekleştirmek için öncelikle ilgili suç şüphelileri ve eylemleri üzerinde yargı yetkisine sahip olup olmadığını belirlemeli, ardından ceza adaleti yardımı süreci aracılığıyla yabancı ülkelerden yardım talep etmelidir.
Yargı yetkisinin belirlenmesi
Çin'in sınır ötesi cezai yargı yetkisini kullanma dayanakları esasen üç tanedir:
Yabancı adli yardım talep edilmeden önce, suçun "çifte suçluluk prensibi" ile uyumlu olup olmadığı gözden geçirilmelidir; yani, suç eyleminin hem talep eden ülkenin hem de talep edilen ülkenin yasalarında suç olarak tanınması ve ceza verilmesi gerekmektedir.
Ceza adaletine yardım talebinin sunulması ve davanın ilerleyişi
Ceza adalet işbirliği, sınır ötesi ceza yargı yetkisi ve uygulamanın temelidir. Çin'in "Uluslararası Ceza Adalet İşbirliği Kanunu", ceza adalet işbirliğinin kapsamını belirler; bu kapsamda belgelerin iletilmesi, delil toplama, tanıkların dinlenmesi, ilgili mülklerin haczi, el koyma ve dondurma gibi işlemler yer alır.
Ceza adalet yardımı talebinin tarafı, Çin ile talep edilen ülke arasında ilgili bir anlaşma olup olmamasına bağlıdır. Anlaşma imzalamış ülkeler için, Adalet Bakanlığı, Ulusal Denetleme Komisyonu, Yüksek Mahkeme, Yüksek Savcılık gibi kurumlar yetki alanlarında başvuruda bulunabilir. Anlaşma imzalanmamış ülkeler için ise, diplomatik yollarla çözüm sağlanır.
Son Dönemdeki Sınır Ötesi Kripto Varlık Dolandırıcılığı Vaka Analizi
Aralık 2022'de, Şanghay Jing'an Bölgesi Savcılığı, kripto varlıklarla ilgili bir uluslararası dolandırıcılık vakasını açıkladı. Suç çetesi, borsa grupları aracılığıyla mağdurları kripto para yatırmaya ikna ederek dolandırıcılık gerçekleştirdi. Şanghay polisi, fon takibi ve eylem izlerini inceleyerek bunun uluslararası bir telekomünikasyon dolandırıcılığı çetesi olduğunu tespit etti.
Bu davanın soruşturma sürecinde, yetkili makamlar yabancı ülkelerden ceza adaleti yardımı talep etmemiş, bunun yerine ülke içinde kontrol sağlamış ve nihayetinde Çin'e geri dönen 59 suç şüphelisini yakalamıştır. Bu durum, Çin'in birçok ülkeyle ceza adaleti yardımı anlaşmaları imzaladığı halde, uygulama oranının düşük olduğunu ve bunun verimsizlik, karmaşık prosedürler gibi nedenlerden kaynaklanabileceğini göstermektedir.
Sonuç
Önemle vurgulamak gerekir ki, Web3 çalışanları "doğal suçlu" değillerdir ve kripto varlıklarla ilgili işler de Çin yasaları altında mutlaka suç teşkil etmez. Ancak, ilgili düzenleyici politikalar ve yargı ortamının etkisi nedeniyle, toplum Web3 çalışanları hakkında belirli bir yanlış anlama taşımaktadır.
Ancak, eğer Çin vatandaşları kripto varlıklarını bahane ederek yurtdışında Çin vatandaşlarına karşı suç işliyorlarsa, fiziksel olarak yurtdışına çıksalar bile Çin ceza yasasının yaptırımlarından kaçamazlar. Bu nedenle, Web3 çalışanları iş yaparken yasalara ve düzenlemelere sıkı sıkıya uymalı ve yasal sınırları ihlal etmekten kaçınmalıdır.