Derinlik Diyaloğu A16Z Kurucusu Marc Andreessen: Sistematik Öğrenme Bireysel Üretkenliği Nasıl Özgürleştirir

Teknoloji girişim ekosisteminde, belirli aralıklarla yeni teknolojik dönüşümler ve iş modelleri ortaya çıkarak çeşitli yeni girişim şirketleri getirmektedir. Buna karşın, risk sermayesi sektörü daha geleneksel bir görünüm sergilemekte, ancak bu durum sektördeki yenilikçilik açısından karşılaşılan büyük zorlukları da yansıtmaktadır. Eğer risk sermayesi sektöründe yenilikçilik sıralaması yapılacaksa, A16Z kuşkusuz ilk sıralarda yer alacaktır. A16Z'nin benzersiz yaklaşımı ve uygulamaları, sektörde yeni bir yön gösterici olmuştur.

A16Z kurucu ortağı Marc Andreessen, 2011 yılında "Yazılım Tüm Dünyayı Yutuyor" başlıklı bir makale yayımladı ve geniş bir ilgi uyandırdı. Yatırımcı ve teknoloji uzmanı olarak iki kimliğiyle, teknoloji sektörünün genel durumunu yorumladı ve "yazılım ve internet şirketleri mükemmel bir fırsattır" sonucuna vardı. O dönemde Marc, Facebook, Groupon, Skype, Twitter, Zynga gibi birçok başarılı internet şirketine yatırım yaptı.

Son günlerde, Tesla'nın kurucusu Elon Musk, Twitter'ın kurucusu Jack Dorsey, Coinbase'in kurucusu Brian Armstrong ve Marc Andreessen'in Web3.0 hakkındaki tartışmaları, Twitter'daki en çok konuşulan konulardan biri haline geldi. A16Z'yi kurmadan önce, Marc tarayıcı öncüsü Netscape'i ortaklaşa kurdu. İnternet teknolojisinin gelişim çağında, Marc Andreessen şüphesiz en etkili ve tartışmalı süper bireylerden biridir.

Bu makalede, Marc Andreessen ile The Good Time Show'un sunucusu Sriram Krishna( ve aynı zamanda A16Z ortağı ) arasındaki derin bir diyalog paylaşılmaktadır. Marc, kişisel verimlilik, programlama, okuma alışkanlıkları ve öğrenme optimizasyonu konularındaki en son düşüncelerini paylaştı. Bu makale insanı hemen aydınlatmayacak, ancak sonraki deneyimler ve derinlemesine düşünme ile, makalenin içeriğinin rasyonel bir bilgiye geri dönüş olduğunu fark edeceksiniz. Herkese kaydetmelerini ve düzenli olarak yeniden okumalarını öneriyorum.

Kişisel Üretkenlik

Marc, 13-14 yıl önceki kişisel üretkenlik kılavuzunu 180 derece değiştirdiğini belirtti, bunun başlıca nedeni A16Z'yi kurması ve sürekli büyümek istemesiydi. A16Z portföyünde birçok şirket var, her zaman birçok yatırım çalışması sürüyor. Marc ve kıdemli ortaklar yüksek yoğunlukta işler ile ilgilenmek zorundalar, bu nedenle daha yapılandırılmış bir yaşam tarzına ihtiyaç duyuyorlar.

Marc şimdi programına sıkı sıkıya bağlı kalıyor. Onun programı daha çok haftalık olarak düzenleniyor, Pazartesi ve Cuma günleri çok belirli bir takvimi var çünkü şirket, risk sermayesi şirketlerinin temposuna göre çalışıyor. Pazartesi, tüm gün süren bir "maraton" gibi; çoğu ekip çalışması Pazartesi günü yapılıyor. Cuma düzeni de Pazartesi'ye benziyor. Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri ise daha esnek bir zamanlama var; genellikle dışarıda toplantılar, yönetim kurulu toplantıları, girişimci danışmanlıkları gibi etkinlikler yapılıyor. Marc şimdi nihayet hafta sonu kavramını anlıyor ve Cumartesi ile Pazar günleri için dinlenme zamanı ayırmaya çalışıyor.

Marc, eğer organizasyon operasyonları veya müşteri hizmetleri ile ilgili konuları ele almak istiyorsanız, zamanında yanıt vermeniz gerektiğini, insanların çok bekletilmemesi gerektiğini belirtti. Şirketlerinin değerlerinden biri iş ortaklarına saygıdır ve asla geri adım atmazlar. Zamanında yanıt vermek için, belirli bir süre içinde yanıt verebilecekleri bir hizmet seviyesi anlaşması (SLA) oluşturmuşlardır.

Marc, risk sermayesinin çok "ön cephede" bir iş olduğunu düşünüyor. Yatırımcılar, günlük işlerden kopmamalı, neler olup bittiğini gerçekten anlamalıdır. Piyasa dinamikleriyle yakından temas kurmalı, teknolojiyi anlamalı ve girişimcilerin ne yaptığını bilmelidir. Birçok insanla iletişim kurmak zorundadır, bu yüzden daha yapılandırılmış bir çalışma yöntemi oldukça gereklidir.

Açık Zaman ve Yetki Devri Değeri

Marc, açık zamanın önemli olduğunu düşünüyor; bu, bir baskı boşaltma valfi gibi. Yeterince dinlenmek için zaman olduğunu bilmek, uzun süre boyunca tam güçle çalışmayı sağlar. Yeterince serbest zaman planlanmadığında, takvimden memnun kalmaz.

Marc, zaman çizelgeleri aşırı dolu olan yöneticilerin genellikle üç sorunu olduğunu belirtti:

1. Gerçekten düşünmek için zaman yok. Ve düşünmek çok önemlidir.

2. Ortam değişikliklerine uyum sağlamakta zorluk. Risk sermayesi sektörü sıklıkla acil durumlarla başa çıkmak zorundadır.

3. Mikro yöneticisi olma kolaylığı, organizasyonda bir darboğaz haline gelme.

Marc'ın yönetim tarzı, doğrudan kimseyi yönetmemektir. Şirketin birçok yönetim işine katılmıştır, ancak bunlar iç toplantılarda tartışılan konulardır. Sonra takımı yönetmesi için yetenekli kişileri seçer. Bazı durumlarda, yapılması gerekmeyen şeylerin hangileri olduğunu ve kimin devredileceğini netleştirmek gerekir.

Hedefler ve Sistem

Marc, yaklaşık her 6 ayda bir bunalmış hissettiğini ve her şeyin kontrolünde olmadığını belirtiyor. Bu durumda oturup kendini sorguluyor, "evet" ve "hayır" arasındaki eşiği belirliyor ve bunu her yıl bir kez değiştiriyor. Ayrıca her yıl kişisel planını yeniden belirliyor, gerçekten yapmak istediği şeyleri ve hedefleri baştan yazıyor ve ardından ilgili etkinlikleri sıralıyor.

Zaman dağılımı hakkında, Marc bazı CEO'lar gibi karmaşık zaman yönetimi için elektronik tablolar kullanmaya gerek olmadığını düşünüyor. Şirketi ve kendisinin şirket projelerindeki işini optimize etmenin yollarını bulmaya çalışıyor. Hedefleri yeniden düşünmekten çok, daha çok tek bir hedefe yönelik ayarlamalar yapıyor.

Süreç, Sonuç ve Bahis

Marc, risk sermayesinin sonuçlarını görmek için uzun bir zamana ihtiyaç duyduğunu düşünüyor. İlk beş yıl boyunca, gerçekten başarılı olup olamayacaklarını bilmiyorlardı. Bu yüzden temelde sadece yatırımlara ve sürece odaklandılar, gerçek sonuçlara değil.

Marc, kumar genine sahip olmadığını ve bahislerden ve sonuçlardan hiçbir zevk almadığını belirtti. Şirketleri başarıyı aşırı şekilde kutlamaz ve gerçek kazançlar elde ettiklerinde coşkulu olmazlar. Rekabetçi bir şirket kurmaya önem veriyorlar, ancak geri dönüşler öncelik değildir.

Kitaplar ve Okuma

Marc küçük yaştan beri okumakta ve okumanın hayat boyu süren bir şey olduğuna inanıyor. Son zamanlarda "barbell" okuma tarzını deniyor - okuduğu şey ya en yenisi ya da klasik olmalı. Tüm yorumlardan ve açıklamalardan kaçınıyor.

Marc genellikle yeni alanları anlamak için insanlarla konuşarak bilgi edinir. Tanıdığı kişilerden kiminle konuşabileceğini veya hangi kitapları okuyabileceğini sorar. Eğer bir öneri yoksa, bu onların yeni şeyler keşfeden ilk kişiler olabileceği anlamına gelir.

Marc aynı anda ondan fazla kitap okuyor, hem basılı hem de elektronik kitaplar. O sadece en ilginç kısımlarını okuyor. Bir ay sonra, teorik olarak bir yığın kitap okumuş oldu, bazılarını sadece üçüncü bölüme kadar okuyup devam etmedi.

Öğrenme ve Görüş Değiştirme

Marc, daha iyi anlamak için kitapları yeniden okumak istiyor ama bunu başaramıyor. Genel hatlarıyla hatırlayabiliyor ama belirli içerikleri aklında tutamıyor. Düşünceleri, kavramları ve açıklamaları hatırlayabiliyor ama detayları aklında tutamıyor.

Marc birçok not aldı, ancak daha sonra onları gözden geçirmeyecek. Not almak aslında hafızayı iki kat güçlendirmektir.

Marc, çoğu insanın yanlış olduklarını duyduğunda rahatsız olduğunu düşünüyor. İnsanların gerçekten fikirlerini değiştirmek istemedikleri için başkalarıyla tartışma süresini azaltmak için çaba sarf ediyor. Ama gerçekten fikir değiştirmeyi seven bir grup insan var, mesela mükemmel hedge fon yöneticileri.

İlerleme ve İtici Güç

Marc, neler olup bittiğini anlamak için sürekli çaba göstermenin gerekli olduğunu düşünüyor. Örneğin, şirket içinde gerçekten ne oluyor? Müşteriler gerçekte ne satın alıyor? Hangi stratejiler gerçekte uygulanıyor? Teknoloji gerçekten nasıl gelişiyor? Pazar rekabeti ne hale geldi?

Marc sık sık "güçlü görüş, zayıf bağlılık" kavramından bahseder. Her işte taahhüt, harekete geçme isteği ve harekete yönelme olacaktır. Girişim sermayedarları sonuçları bilmek için 10 yıl beklemek zorundadır, sonunda bu konuda gerçekten daha fazla taahhüt ederler.

Marc, teknolojinin gerçek bir itici güç olduğuna derin bir şekilde inanıyor. Önümüzdeki yüzyılda veya gelecek birkaç yüzyılda, herkesin yaşamını daha iyi hale getirmek için büyük ilerlemeler kaydetme potansiyelimiz var. Bu nedenle, teknoloji ile ilgili yeni konuları okumak, onun düşündüğü en ilginç, en yararlı ve en faydalı şey.